İçeriğe geçmek için "Enter"a basın

Çocuklarda kızamık tehlikesi! Prof. Çokuğraş: Umarız ki yeniden hortlamaz

Türk Pediatri Kurumu Derneği Başkanı Prof. Dr. Haluk Çokuğraş, üç yıl önce aşı karşıtı aile sayısının 48 bin iken pandemi sonrasında bu sayının 70 binlerin üzerine çıktığını ifade etti. Aşılamadaki eksiklikle olumsuz senaryolar yaşayabileceğimizi aktaran Çokuğraş, “15-20 yıl önce karşılaşılan kızamık salgınları, difteriden ölen ya da poliodan sakat kalan çocuk vakalar umarız ki yeniden hortlamaz; ancak böyle bir risk her zaman var” dedi.

Türk Pediatri Kurumu Derneği Başkanı Prof. Dr. Haluk Çokuğraş, KKTC’de düzenlenen 57. Türk Pediatri Kongresi’nde bu yılki temanın ‘Değişen Dünyada Çocuk Olmak’ başlığı olduğunu belirterek, çocuk sağlığını ilgilendiren birçok konuyu masaya yatırdıklarını söyledi.

Habertürk’ten Demet Demirkır’ın haberine göre, kongre kapsamında düzenlenen basın toplantısında gazetecilerin sorularını yanıtlayan Prof. Dr. Haluk Çokuğraş, Covid-19 aşılarına duyulan güvensizliğin çocukluk çağı aşılarına da yansıdığını, Türkiye’de yaklaşık üç yıl önce aşı karşıtı aile sayısının 48 bin kadar olduğunu, pandemi sonrasında ise bu sayının yaklaşık 70 binlerin üzerine çıktığını söyledi.

YANLIŞ İNANIŞLAR AŞI KARŞITLIĞINI TETİKLİYOR

Aşı karşıtlığının Covid öncesinde de mevcut olduğunu aktaran Prof. Dr. Çokuğraş, “Bu, dünyanın her yerinde olan bir sorun. Örneğin, gelişmiş bir toplum olmasına rağmen Fransa, en az Hepatit B aşısı yapılan ülkedir. Eskiden yapılan bir çalışmanın sonucuna atıfta bulunularak, Hepatit B aşısı ile multipl skleroz (MS) arasında bir ilişki olduğu bilgisinin yayılması buna sebep olmuştur ve hala da etkileri sürmektedir. Bir başka örnek, kızamık aşısı ile otizm arasında bir ilişki olduğunun zannedilmesidir. Dolayısıyla ülkelerde değişik vesilelerle aşı karşıtlığı olabiliyor. Dinsel kaygılar veya aşılar ile birtakım hastalıklar arasında ilişki olabileceği kaygısı yaşanabiliyor” şeklinde konuştu.

“DİFTERİDEN ÖLEN, POLİODAN SAKAT KALAN ÇOCUK VAKALAR UMARIZ Kİ YENİDEN HORTLAMAZ”

Prof. Dr. Çokuğraş, pandemiyle artan aşı karşıtlığının ciddi bir seviyeye ulaştığını bildirerek, şunları söyledi:

“Türkiye çocuk aşılaması konusunda iftihar edilecek bir ülkedir. Son 15 yıldır Türkiye’de sağlık alanında ‘en iyi ne yapıldı’ derseniz, çocuklar çok iyi aşılandı. Hem çok iyi bir aşılama takvimimiz var hem de aşılanma oranlarımız çok iyi. Ancak kızamık aşısında yüzde 98 oranına ulaşan bir aşılama oranımız varken bunun son iki yıldır yüzde 96’lara indiği belirtiliyor. Burada sorun şu ki; kızamıkta aşılanma oranı yüzde 95’in altına indiğinde o zaman salgın tehlikesi ortaya çıkıyor. Covid-19 aşılarına karşı oluşan güvensizlik çocuk aşılarına da yansıdı, çocuk aşılama oranları bir miktar düştü. 15-20 yıl önce karşılaştığımız kızamık salgınları, difteriden ölen ya da poliodan sakat kalan çocuk vakalar umarız ki yeniden hortlamaz; ancak böyle bir risk her zaman var.”

“BU YIL KIZAMIK VAKALARINDA ARTIŞ İHTİMALİ VAR”

Prof. Dr. Çokuğraş, ülkemizin coğrafi konumu nedeniyle çevremizde çok fazla savaş ve sefalet olduğunu vurgulayarak, “Bu ülkelerden bizim ülkemize göçen maalesef çok fazla aşısız çocuk var. Bunun için Sağlık Bakanlığı çalışıyor ve pek çok göçmen çocuğun aşılanması için ellerinden geleni yapmaya çalışıyorlar; ancak göç hareketleri ülkemizde biraz kontrol dışına çıkmış görünüyor. Dolayısıyla dışarıdan gelen çocuklar nedeniyle riskimiz artıyor. Bu yıl kızamık vakalarında artış ihtimali var” dedi.

Bir yorum

Bir Cevap Yazın