İçeriğe geçmek için "Enter"a basın

Çocuğun yaramazlık yapması sevgi deposunun boş olduğunun işareti!

Her çocuğun içinde, sevgi ile doldurulmayı bekleyen bir duygu deposu vardır. Çocukluğunda doya doya sevilmiş, anne-baba sevgisine doymuş çocuk; sakin, bilinçli, huzurlu, güler yüzlü ve haline şükreden bir yetişkin olur.

Bebekler doğduğu andan itibaren sevildiğini hissetmek ister. Kucağına alındığı andan itibaren ebeveynlerinin bu sevgisine ihtiyaç duyar. Göz kontağı ve fiziksel temas gibi faktörler çocuğun güven duygusunun gelişmesi için önemli bir yere sahip.

Son 20 yıldır çocuk gelişimi ve sinir bilim alanındaki çalışmalar, çocuğun gelişiminde sevginin vazgeçilmez bir ihtiyaç olduğunu gösteriyor. Daha önce de bahsettiğimiz gibi dokunma, göz teması, gülümseme, konuşma, kucaklama, okşama, sarılma ve öpme gibi jestler çocuğun gelişiminde yeri doldurulamayacak sevgi ifadeleri.

Çocukluğunda doya doya sevilmiş, anne-baba sevgisine doymuş çocuk; sakin, bilinçli, huzurlu, güler yüzlü ve haline şükreden bir yetişkin oluyor.

Her çocuğun içinde, sevgi ile doldurulmayı bekleyen bir duygu deposu vardır.

Bir çocuk gerçekten sevildiğini hissederse normal olarak gelişebilir. Fakat sevgi deposu boş olduğu zaman çocuk yanlış davranışlarda bulunabilir. Çocukların yaramazlıklarının çoğuna boş bir sevgi deposunun özlemleri yol açar. Bunu destekleyen bazı çalışmalar yapılmıştır. Bunlardan biri de Harlow’un Maymunları Deneyi’dir (Harlow’s Monkey Experiment).

Harlow’un Maymunları Deneyi (Harlow’s Monkey Experiment) sevgiyi en iyi şekilde anlatan bir deney. 1950’li yıllarda Harry Harlow’un yaptığı sahte annelik deneyine göre; yavru bir maymun doğar doğmaz annesinden ayrılmıştır. İki tane anneyi temsil eden yapay bir düzenek kurulur. Bunlardan bir tanesinin bedeni tel silindirlerden oluşturulmuştur ve bu telden yapılan anneye bir biberon takılmıştır. Diğer sahte annenin bedeni ise yumuşak dokulardan oluşturulmuştur. Deneyin amacı; yavru maymunun yumuşak anneyi mi yoksa süt içebileceği telden anneyi mi seçeceğini görmektir.

Deney sırasında yavru maymunun telden olan anneyi sadece acıktığı zaman kullanıp geri kalan zamanlarda yumuşak annenin yanında vakit geçirdiği gözlemlenmiştir. Buradaki önemli nokta ise çocukların ebeveynleri arasındaki bağın sadece temel ihtiyaçlarını karşılamak için değil fiziksel olarak duygusal yakınlık sağlamaları olduğu görülmektedir.

Temel olarak bakıldığında çocuğun kucağına alındığı andan itibaren şefkat görmesi onu hem zihinsel olarak hem de ruhsal olarak oldukça geliştirmektedir. Harlow’un Maymunları Deneyi’nde de anlatıldığı üzere maymunun yumuşak anneyi seçmesindeki en önemli etken duygusal yakınlık (yumuşak doku) açısından tatmin olmasıdır. Temel ihtiyaçlar dışında çocukların en önemlisi olan sevgiyi hissetmemesidir. Yeterince sevgi ve şefkat gören çocuklar gerek okul başarısı gerek sosyal uyum gibi birçok alanda kendini kolaylıkla geliştirecektir.

Psikolog Yeliz KILIÇ

Kaynaklar

  • Cüceloğlu, D., Geliştiren Anne-Baba (s. 23). Remzi Kitabevi.
  • Chapman G., Beş Sevgi Dili (s. 11).

İlk yorum yapan siz olun

Bir Cevap Yazın